Agriyani
Yunanlıların Pomaklara biçmeye çalıştığı Agriyani tarihsel kimliği bunun neresinde ilk Cağdan orta cağa Birlikte inceleyelim.
Yunanlıların Pomak Tarihini dayandırmak istediği iryaniler , ariyani , agriyani diye tabir edilen Hristiyanlık mezhebinin köklerini ve Afrika dan Balkanlara , Asya dan Batı avrupaya , ilk Cağdan orta cağa kadar olan bölümün tarihsel gelişimini çeşitli kaynaklardan bir inceleyelim.. ve bu iryani, agriyani gerçeğini birlikte yorumlayalım.
Kuzey Afrika (Vandallar) 533-548 :
V. yy’da Kuzey Afrika’da devlet kuran Vandallar Hristiyan olup Ariyani mezhebini benimsemişlerdir. Bu nedenle, Ariyani olmayan yerli halka baskı yapmışlar ve zulüm etmişlerdir. Bu arada yerli halk olan Berberiler arasında çıkan isyanlarda devletin gücünü azaltmıştır. Başkenti Burgoplar’dır. Jüstinyen’in izlediği dış politika neticesinde tekrar bunları Bizans’a bağlamıştır.
İtalya (Ostrogotlar)
Teodarik tarafından İtalya alınmış, ölümünden sonra taht mücadeleleri olmuş, tahta geçen Teodora’nın kızı Bizans’la iyi ilişkiler kurmuş, Bizans kültürünü de benimsemiş, bu durum Jüstinye’nin politikalarını kolaylaştırmış, devletin merkezi Koverraya’dır. 555 yılında tamamen yıkılmıştır.
Areman Krallığı (Aslasloren)
Hristiyanlığı benimsemişlerdir. Anglosaksonlar Galya topraklarında 871-1066’da kurulmuşlar. Küçük 7 krallıklardan oluşmakta, yabancılarla mücadelelerde ittifak içinde olmuşlardır. Anglosakson Hristiyanlığın merkezi haline gelmiştir. Langobadlar (568-774) Macaristan Ovası’na kurulmuşlardır. Hunlarla ve Doğu Gotlarıyla 773-774 yılında Avrupa’da kurulan son ve en büyük krallık olan Frank Krallığı tarafından yıkılmışlardır. 486 ve 843 yılları arasında hakimiyet kurmuşlar, Batı Avrupa sahasında 496’da Hristiyan olmuşlar, Batı Avrupa’da Hristiyanlık Resmi din olarak başlamıştır. Franklar (773) 3 bölgeye ayrılmışlar: 1. Avusturya Bölgesi (Viyana) 2. Nestruya Bölgesi 3. Burgan (Onlins Bölgesi) Yaklaşık 400 yıl Avrupa’da güçlenmişlerdir. 3 bölgeye toplanması, 3 bölgeye bölünmesi demektir. Bu bölgeleri kardeşler yönetmiş ve birbirinden bağımsız hareket etmişlerdir. Avusturya’da kurulan Franklar Karolenj olarak değişmiştir. Bizans’la karşılıklı ilişkiler başlamış,Avrupa’nın tek hakimi durumuna gelmişlerdir. Avarlar’ın hakimi zor durumda bırakmış, Franklar daha
sonra Katolik kilisesine yaklaştı ve Katolik dünyasının liderliğini benimsemiştir. Bütün bu devletler Roma’dan miras kalan yönetim yapısıyla ve misyonerler aracılığıyla Germen ülkelerini Hristiyanlaştıran Katolik kilisesinin desteğiyle durumlarını sağlamlaştırmışlardır. Göç sonunda Hunlar aleyhine inanılmaz rivayetler ev hikayeler çıkmıştır. Barbarlar silah zoruyla ele geçirdikleri topraklardaki bütün Roma izlerini silmeye kalkışmışlardır. Çünkü sayıca azdılar. Barbar kavimlerle Romalılar arasındaki en büyük ayrılık nedeni, İznik Konsilinin, (325) yılında mahkum ettiği Ariusculuktu. Bu inancın,İsa’yı Tanrısal bir varlık değil bir insan olarak kabul etmesine dayanıyordu. 395 yılında Roma İmparatoru’nun ölmesi üzerine yeniden harekete geçen Hunlar’ın bir kısmı Balkanlardan Trakya’nın içlerine inerken bir kısmıda Kafkasya’dan geçerek Anadolu’nun iç kısımlarına gidiyorlardı.Hunlar’ın Doğu kanadı tarafından düzenlenene bu akımları basık ve kursik adlı başbuğlar yönetiyordu. Hunlar Anadolu’ya indikten sonra burada kalmışlar, iç kısımlara doğru ilerlemişler, Anadolu’ya işgal değil keşif amaçlı gelmişlerdir. Çukurova ve Suriye’yi işgale etmişlerdir. Kudüs’e kadar inen Hunlar, daha sonra Kuzey’e dönerek Orta Anadolu’ya yürüdüler ve daha sonra da Azerbaycan yoluyla kendi merkezleri olan Kuzey Karadeniz’e döndüler. İskitlerden sonra Türklerin Anadolu’ya ikinci kez gelişleri Hunlar döneminde olmuştur. Hunlar Doğu Roma’yı çöktürmeye yönelik saldırılarını arttırdılar. Ancak dışpolitika savaş taktiği olarak Roma’yı ortadan kaldırmayı ana ilke olarak benimserken, Buna karşı Batı Roma ile dostluk ilişkililerini geliştirmişlerdir. Avrupa’da ortalığı karıştıran bazı barbar kavimlerin hem
Romalıların hem de Hunların düşmanı olması Hun Devleti’ni böyle bir dış politikaya yöneltmişti. Hun kuvvetlerinin mevcudu 90-100.000 Türk, bir o kadar da Germen ve İslav olmak üzere 200.000 kişi kadar çeşitli kaynaklardan takip edildiği kadar Hun Devleti içinde şu kavimler yer almaktaydı.
1) Doğu’dan Batıya: Germenler, Gotlar, Suebler, Gedipler. 2) Orta ve Batı Rusya: Slavlar, Venedalılar, Sklavanler, Antlar. 3) Kafkaslar’dan Tuna’ya Dağınık Halde: İranlılar, Alanlar, Sarmatlar, Başternolar, 4) Ural’dan Baltık’a: Finler, Ugorlar, Çudlar, Estler, Vidivaniler. 5) Türkler: İmparatorluğun her tarafına yayılmış olarak üçogur, beşogur, altıogur, onogur, saraogurlar, agaçeriler, sabarlar. Yaklaşık olarak sayıları kırkbeşe yaklaşan bu kadar çok kavim eski Türk devlet sistemine göre bir siyasal birlik oluşturmakta, yabancı kavim ve zümreler ancak kralları aracılığıyla imparatorluğa bağlıydı.
Kavimler Göçü’nün Roma’ya Etkisi Roma siyasi kısaca bahsedersek; Roma M.Ö. 773 yılında Tibet Nehri üzerinde savunmaya elverişli bir tepede kurulan ve kısa zamanda gelişme kaydederek ilk çağın en büyük imparatorluğu haline gelmiştir. Kazandığıbüyük zaferlerle Akdeniz’i ele geçirmiştir. Böylece gücünü artırmıştır. Roma İmparatorluğu’nun gücü dini mücadeleler ve iç savaşlarla sarsılırken Doğu’da İran’ın baskısı da gitgide artmaktaydı. Bu arada da Kavimler Göçü’nün başlaması daha büyük darbe oldu. Bu arada kuzeyden ve doğudan hiç aralıksız savaştı. Trakya topraklarını Batı Gotları tahrip etmeye başlamışlar, BatıGotları ve Hunlarda desteklemişlerdir. Barbar kavimleri ile savaşyapmışlar, savaş taktiği olarak Germenleri yok edebilmek için barışantlaşması yapmışlar.
Ostrogotlar, Paranya’da Vizigotlarda İspanya’da iskan edildiler. Vizigotlar, yüksek askeri ücrete sahip olacaklar, Roma’nın müttefiki sayılacaklar ve icap ederse Roma’ya askeri yardımlarda da bulunacaklardır. Amaçları Gotları Roma’dan uzaklaştırmaktı. Fakat pek çok Got grubu imparatorun hizmetine girdi. Anlaşmanın ve Roma’nın izlediği siyasetin sonucu olarak; 1)Devletin Germen kavimlerinin dalgalarının ezilmesi durduruldu. 2)Saldırganlar devlet hizmetine alınarak faydalanma yoluna gidildi. 3)Mevcudu azalan Roma ordusu takviye edilmiş oldu. Bu anlaşmaların olumsuz yanları olarak; 1)Germenler savaş yoluyla değil barış yoluyla Roma İmparatorluğu’na sızdılar. 2)Ordu Germenleşti. 3)Devletin mali yükü arttı. 4)Ağır vergilere muhatap olan halkın sefaleti arttı. 5)Ağır borçların ve ekonomik sıkıntıya giren, vergi memurlarının baskısından kaçmak isteyen halk, büyük arazi sahibi kişilerin himayesine girmeye başladılar. Roma’nın Çöküş Nedenleri 1)İmparatorluğun geniş sınırlara ulaşması. 2)Askeri birliklerin (lejyon) kendi komutanları imparator ilan etmesi ve imparatorların birbirleri ile mücadeleleri. 3)İç mücadelelerin devleti yıpratması. 4)Germenlerin ve İranlıların saldırıları. 5)Kavimler Göçü yani Hun akımlarının Roma topraklarına baskısı. Bu sebeplerle meydana gelen askeri ve siyasal çöküntü diğer kurumlarında çökmesine sebep oldu. Sosyal hayat bozuldu. İmparatorlar, barbarların siyasal becerilerini küçümsemelerine rağmen, değişen koşulların kalıcı olarak, Roma toparlanmasına zarar verebileceğini hesaplamamışlardır. Barbarlarda kendi cephelerinden imparatorluk yönetiminin zayıflığının kanıtlandığı bir durumla o kadar iç içe hale
gelmişler ve kendi yöneticileri o kadar güven kazanmışlardır ki daha az saygılı davranmaktan çekinmez olmuşlardı. Bir yandan yaşamak için güçlü bir merkezi iktidar isteyen devletçiliğe aykırı düşen bir hayat görüşü, öte yandan orta sınıflar yani bir toplumun en sağlıklı ve en zaruri bölümünü yok eden bir ekonomik bunalım. Kısaca, bu uzun ve sıkıntılı dönem içinde yeni bir Avrupa kurulmuş,batının Asya’yla olan ilişkileri yepyeni koşullar altına gelmiş ve bu yeni gelişmeler önümüzdeki çağa özelliklerini vererek damgasınıvurmuştur. Kavimler Göçü, Avrupa’da bir çok etki yaratmış, Avrupa medeniyetinin Hun Türklerinden aldığı başlıca unsurları büyük Fransız tarihçisi ve Coğrafyacısı Fernand Grenord şöyle ifade ediyor: “O zamana kadar, Avrupalıların meçhulü olan iç çamaşırları, at koşumları ve Türklerin atlarını besleme usulleri askerliğe ve süvariliğe dair bir çok hususu, bir çok coğrafya ismi ve mefhumu, at donatımına ait bir çok hususlarıHunlardan öğrenmişlerdir. Kavimler Göçü’nün Sonuçları 1)Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı. (395) Batı Roma 476 yılında Germen kavimleri tarafından yıkıldı. 2)Avrupa’nın etnik yapısı değişti, Germenlerin Avrupa’ya karışması yerli milletler ortaya çıkardı. 3)Türkler Avrupa’da Avrupa Hun Devleti’ni kurdu. 4)İngiltere, Fransa gibi Avrupa Devletlerinin temelleri atıldı. 5)Avrupa’da feodalite (derebeylik) rejimi ortaya çıktı. 6)Şövalyecilik ortaya çıktı. 7)Avrupa’da edebi destanlar ve efsaneler meydana çıktı. 8)Avrupa’da Milliyetçilik yayıldı. 9)İlk çağ kapandı, Orta Çağ başladı.
Yararlanılan Kaynaklar : Rene Grousel, Çvr: Dr. N. Reşat Üzmez, Bozkır İmparatorluğu, Atilla-Cengiz Han-Timur, İstanbul 1996. ·Ayşin ŞİŞMAN’ın Ders Notları. ·Yılmaz ÖZTUNA, Büyük Türkiye Tarihi Ansiklopedisi, I.Clt, s. 183-184, İstanbul 1983 . ·Doğan AVCIOĞLU, Türklerin Tarihi, Clt I, s.776-777 ·Anıl ÇEÇEN, İnternette köşe yazısı (Denizce) s. 1-6 ·Türk Dünyası El Kitabı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 212, sayı: A23, I. Clt, Ankara 1992. ·Abdulhaluk ÇAY, Genel Türk Tarihi Ansiklopedisi, Clt I, s. 494. ·Enver KORUKÇU, Genel Türk Tarihi Asiklopedisi, Clt I., s. 581-582. ·Meydan Larousse Encylopedicia Britannica: Betretty-Rophos, Nartin-Ropho (LAROUSSE) ·Başlangıçtan Bugüne Dünya Tarihi Ansiklopedisi, s. 161. ·Tarihte Türk Devletleri, Milliyet Yayınları. ·Ortaçağ Avrupası, Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi, s. 27-33.
Zaman ve olanak buldukça ınternet, görsel yada yazılı medya, doğruluğu tam kanıtlanmış yazılı belge ve bulgulardan faydalanarak elimden geldiğince bilgilendirme yazılarıma devam edeceğim. SAYGILARIMLA - Si Zdrav. N.D
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)